BAŞKAN – Saygıdeğer
milletvekilleri, değerli misafirler; komisyonumuzun 7’nci toplantısına
hoş geldiniz.
Sizlere
de gönderdiğimiz yazıdan da anlaşılacağı gibi, komisyonumuz sporla
ilgili iki önemli alanda araştırma yapmak üzere kuruldu. Bunlardan bir
tanesi spor kulüplerinin sorunları nelerdir? Amatör veya profesyonel
ayrımı yapmadan hukuki ve mali sorunları şu anda nedir? Bu konuda nasıl
bir çözüm üretilebilir? Bu konuda nasıl bir çözüm üretilebilir ve bu
çözüm önerileri de nasıl bir politika hâline çevrilebilir? Öncelikle
üzerinde duracağımız, araştıracağımız konu bu.
Komisyonumuzun ikinci araştırma konusu sporda şiddet sorununu
araştırarak alınması gereken önlemleri belirlemek amacıyla kuruldu.
Sizlerden, dolayısıyla, bu iki konuda hem kulüplerimizin hukuki ve mali
sorunları konusunda neler düşünüyorsunuz, öneriniz, tercihiniz,
değerlendirmeniz, yaklaşımınız nedir? Yine aynı şekilde spor sektöründe,
sporda şiddet sorununu nasıl algılıyorsunuz? Bu konudaki kanaatlerinizi,
yorumlarınızı ve değerlendirmenizi almak istiyoruz. Makul bir süre
içinde sunum yaparsanız, milletvekili arkadaşlarımız da sizin yaptığınız
sunumla ilgili kanaat ve görüşlerini bildirecekler. Son olarak da,
tekrar, size bir değerlendirme imkânı vereceğiz. Daha sonra da burada
gündeme gelen konularla ilgili, görüşmelerle sizlerden bir de rapor
talep edeceğiz. Dolayısıyla, tekrar hoş geldiniz diyorum, sözü size
bırakıyorum.
Türkiye
Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonundan Başkan Sayın Mehmet Baykan,
Adnan Ersan ve Hüseyin Ar; hoş geldiniz.
Sizleri
dinliyoruz, buyurun efendim.
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU GENEL BAŞKANI MEHMET BAYKAN –
Camiamız adına Komisyonunuza davetinizden dolayı teşekkürlerim tüm
amatör spor ailemiz adına ifade ederek başlamak istiyorum.
Sayın
Başkanım, sayın milletvekilleri; Türkiye Amatör Spor Kulüpleri
Konfederasyonu Genel Başkanı ve Türkiye Futbol Federasyonunda amatör
futboldan sorumlu yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmaktayım.
Başkan
Vekilimiz Hüseyin Ar, aynı zamanda Halter Federasyonu Yönetim Kurulu
Üyesi ve Türkiye Futbol Federasyonu tarafından bu yıl oluşturulan
Deplasmanlı Amatör Lig, Bölgesel Amatör Lig Genel Koordinatörü. Adnan
Ersan Bey, yine Başkan Vekilimiz, Türkiye Futbol Federasyonunda Genel
Sekreter Vekili ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bünyesinde merkez
danışma kurulu üyesi olarak uzun yıllardır görev yapmakta.
Türkiye
Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu, ülke genelinde kurulu bulunan 6
bine yakın spor kulübünü, 5 bini aşkın spor kulübünü bünyesinde
barındıran Türkiye’de sporda en büyük sivil toplum örgütü olarak görev
yapan bir kuruluş. Yine 750 bin rakamını aşan amatör sporcunun futbol ve
diğer branşlarda faaliyet gösteren amatör sporcunun bünyesinde görev
yaptığı spor kulüplerinin üst kuruluşu sivil toplum örgütü. Sizlere
takdim ettiğimiz kitapçığımızın üzerinde yer aldığı gibi, 30’uncu
kuruluş yıl dönümünü yıl içerisinde etkinliklerle kutlayıp en son cuma
akşamı İstanbul’da ülkemizin tüm spor ailesinin, başta
Sayın Spor Bakanımız Faruk Nafız Özak olmak üzere, tüm spor ailesinin
yer aldığı bir etkinlikle otuzuncu yaşını tamamlamış ve sportif anlamda
olgunluk çağına ulaşmış bir sivil toplum örgütü.
Sizlere
kısaca kurumumuzu, derneğimizi, konfederasyonumuzu tanıttıktan sonra,
öncelikle spor kulüplerimizin sorunları ve çözüm önerileri başlığı
altında görüşlerimizi ifade etmek istiyorum.
Tabii ki
bizim önceliğimiz, görev alanımızı, uzmanlığımız
amatör spor kulüplerimiz. Ülke genelinde profesyonel anlamda faaliyet
göstermek biliyorsunuz sadece futbol branşında mümkün olabilmekte. Bazı
ferdî branşlarda, ferdî olarak boksta olduğu gibi, profesyonelleşme
çalışmaları çok nadir örnek de olsa görülebilmekte.
Bizim
klasik tabirimiz, hep kullanılan, amatörlerin derdi bitmez, sorunları
bitmez ifadesini son yıllarda birtakım gelişmelerle en aza
indirgeyebilmek konusunda çalışma ve çabalarımız devam ediyor.
Kurumumuz, amatör spor kulüplerimizin öncelikle yerel yönetimlerimiz
vasıtasıyla ayni ve nakdî destekler sağlanması konusunda çaba
gösteriyor. Mevcut kanunlarımızdaki mevcut uygulamalarımıza göre, eğer
yerel yönetimlerin amatör spora ve amatör kulüplerimize katkıları yüzde
yüz gerçekleşse, gerçekleştiği takdirde, amatör kulüplerimizin çok da
fazla sorunlarından bahsetmek gibi bir sıkıntımız olmayacak ancak her ne
hikmetse yerel yönetimler kanunlarımızda gerek belediyelerimizin gerek
valilik ve özel idarelerimizin amatör kulüplerimize ve amatör sporumuza
tesis yapıp devretme, ayni ve nakdî anlamda katkı
sağlama, spor malzemesi verebilme, ulaşım, gıda desteği verebilme gibi
imkânlar mevcutken, bir kısım yerel yöneticilerimiz bu anlamda
görevlerini tam manasıyla yerine getirdiği hâlde yine bir kısım yerel
yöneticilerimizin bu sorumlulukları yerine getirme adına kanunda ayni ve
nakdî yardım yapabilirler, destek olabilirler, tesis yapabilirler
ifadesini, yaparlar, bulunlar, katkı sağlarlar şeklinde emredici
hükümlerin olmasıyla uygulamada imkân bulunabileceğini görmekteyiz.
Öncelikli sorunumuz ve çözüm önerimiz, yerel yönetimler yasasında amatör
spora ve sporcuya sağlanacak katkıların idarecilerin spora bakış açısına
bağlı kalmayacak şekilde düzenlenmesi ve birtakım uygulamaların kanun
koyucu tarafından uygulayıcılara emredici yahut mutlaka yapılması
gerektiği şekliyle ortaya konulması gerekiyor.
Bizim bu
anlamda, 30’uncu kuruluş yıl dönümümüzden geçtiğimiz şu günlerde
başlattığımız bir çalışmamız, yerel yönetimlerimizin spora bakış
haritasını çıkartmak anlamında bir uygulamayı geçtiğimiz cumartesi
gerçekleştirdiğimiz ve yetmiş altı ilde örgütlü bulunan
Amatör Spor Kulüpleri Federasyon Başkanı arkadaşlarımızla birlikte
uygulamaya koyduğumuz bir tablomuz var. Bu çalışmamızla, gerek
belediyelerimizde, büyükşehir ilçe öncelikli olmak üzere gerekse il özel
idare ve valiliklerimizde spora ne katkı sağlanıyor, tesis yapımı,
amatör kulüplerimize malzeme desteği, amatör kulüplerimize ulaşım
desteği, amatör kulüplerimize gıda yardımı desteği konusunda yerel
yönetimlerimizin ne gibi katkılarının, faaliyetlerinin olduğunun
haritasını çıkartmak gibi bir çalışma içerisine girdik ve bu çalışmamızı
mutlaka çalışma yaptığımız alanlarda, illerimizde, ilçelerimizde
belediyelerimizde, valilik ve kaymakamlıklarımızla da teyit alıp
paylaşma şekliyle sonuçlandıracağız. Ortaya çıkan tabloyu gerek ilgili
bakanlıklarımızla gerekse özellikle belediyelerimizin bağlı oldukları
siyasi partilerimizle paylaşacağız. Amacımız, spora katkı sağlama
anlamında daha fazla, daha teşvik edici, daha heyecan verici bir tabloyu
yakalamak ve spora hizmet etme anlamında ülkemizin zaman zaman yaşadığı
toplumsal ve sosyal sıkıntılara en büyük çare ve ilaç olarak gördüğümüz
kulüplerimizin bünyesi altında faaliyet gösteren gençlerimizin,
sporcularımızın gerek sosyal boyutta gerekse takım anlayışını kazanma,
ekip ruhuna sahip olma anlamında daha sağlıklı, daha topluma faydalı
fertler olarak yetişmesi anlamında ortaya net bir tablo çıkarabilmek
çabası içindeyiz.
Spor kulüplerimizin sıkıntısı olarak yahut sorunları olarak ortaya
koyacağımız başka bir başlığımız ise spor kulüplerimizin ve amatör
sporcularımızın yararlanacakları tesislerin sayısı ve mevcut
tesislerinin kalitesi noktasında. Ülkemizde başlangıç olarak futboldan
bahseder isek amatör futbol faaliyetlerini yürütüldüğü futbol
sahalarının toprak zeminden gerek çim gerekse sentetik çime
kavuşturulması konusunda ciddi çalışmalar ama Futbol Federasyonu
tarafından ama Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından ama yerel
yönetimlerimiz tarafından devam ettirilmekte. 750 binleri bulduğunu
söylediğim amatör sporcumuzun faydalanacağı tesislerin ve amatör
sporcularımızın dışında spor yapma konusunda kendisinde yetenek gören
yahut sağlıklı yaşama adına yaşam boyu spor yapma konusunda kendisinde
istek gören halkımızın kadınıyla, erkeğiyle spor yapabilmesi adına
mevcut tesislerin gerek sayısının gerekse kalitesinin yeterliği
olmadığını ama son yıllarda başlangıçta da bahsettiğim gibi kanunlarda
meydana gelen değişiklikleri olumlu kullanan yerel yönetimlerimizin
iyiye doğru giden bir çalışma ve çabasının olduğunu da ifade etmek
isterim.
Diğer
bir başlığımız, amatör spor kulüplerimizin zaman zaman salonlardan ve
sahalardan faydalanması noktasında ücret talep edildiği ve bu ücret
talebinin Gençlik ve Spor il müdürlerimiz tarafından mecburen yapıldığı…
Burada Genel Müdürlük uzmanı müfettiş arkadaşlarımız da var, müfettiş ya
da teftişlerde, denetimlerde eğer incelendiği takdirde tesislerden kira
alınmaması konusunda il müdürlüklerimizin sıkıntıya gireceği gibi bir
gerçekle karşı karşıyayız ama Gençlik ve Spor il müdürlüklerimiz kanunda
yer alan yahut da uygulamada yer alan bu noktalarda yeterince
fedakârlığı fazlasıyla kulüplerimize karşı göstermekte fakat bu
uygulamanın artık il müdürlüklerimizi sıkıntıya sokan bir yapıdan hızla
çıkartılması gerektiğini de ifade etmek istiyorum.
Spor yönetimlerinde son yıllarda sivil toplum örgütlerinin katkısının ve
öneminin giderek arttığını görmekteyiz. Yaşadığımız süreç ve gittiğimiz
nokta spor yönetimlerinde, özellikle organizasyonlarda sivil toplum
örgütlerinin çok daha fazla rol alması gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Bu konuyu da değerli komisyonumuzun dikkatine sunmak istiyorum.
Yine, spor kulüplerimizin Dernekler Kanunu’na tabi olarak çaba
gösteriyor olması başka bir sıkıntımız. Spor kulüpleri kanun tasarısının
Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığımızın gündeminde olduğunu çok iyi
biliyoruz. Düzenlemeler yapılırken fayda sağlayabilecek görüşlerimizi
ifade ettik ancak komisyonunuz huzurunda bir örneği tekrar etmek
istiyorum. Doğu ve güneydoğu illerimiz spor yapılanması adına ülkemizde
alt sıralarda yer alan illerimiz iken, gerek sporcu sayısında gerekse
kulüp sayısında alt sıralarda iken, Türkiye Futbol Federasyonunun “Halı
Saha Ligi” adı altında bir sponsor desteğiyle geçtiğimiz yıl
gerçekleştirdiği lig yapılanmasına nüfus ve sosyoekonomi orantılarına
vurduğunuz zaman en fazla katılımın doğu ve güneydoğu illerimizden
olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu lig Dernekler Kanunu’na tabi olmadan,
İnternet üzerinden oluşmuş takımların -birçoğumuzun gençliğinde,
çocukluğunda faaliyet gösterdiği gibi- tabiri caizse mahalle takımı
mantığı ile, semt takımı mantığı ile oluşturulan ve İnternetten yapılan
müracaatların ilk kontenjan doluluğunu Bingöl’de yaşadığımızı, tam
kontenjan doluluğu yaşadığımız iller arasında Erzurum, Diyarbakır,
Malatya, Van, Batman, Kahramanmaraş illerimizin olduğunu da ifade etmek
istiyorum. Dernekler Kanunu’ndan spor kulüplerimizin en kısa zamanda
çıkartılıp en kolay şekilde bir araya gelinebilecek bir yapıya
kavuşturulması gerektiğini de ifade etmek istiyorum.
Kulüplerimizin bir araya gelebildikleri -yöneticisiyle, sporcusuyla-
mekân eksiklikleri çok fazladır. Her kulübümüze yine öncelikle yerel
yönetimlerimizin desteğiyle bir lokal kazandırılması ,Avrupa’da
gördüğümüz örneklerle bir semtte, bir bucakta, bir kasabada, hatta bir
köyde bir çatı altında önce kulüp yöneticilerinin, sporcuların, daha
sonra sporcu ailelerinin ve semt halkının bir araya gelip sporu
paylaştıkları mekânlara sahip olması konusunda çok büyük bir katkı
sağlayacaktır.
Sponsorluk yasası, hakikaten ülkemizde gerek profesyonel gerekse amatör
sporumuza katkı sağlama adına önemli bir yasa olmuştur. Mevcut
uygulamada amatör spora yapılan harcamaların yüzde 100’ü, profesyonel
spora yapılan harcamaların yüzde 50’si masraf gösterilebilmektedir.
Yaşanan ekonomik gelişmelere paralel olarak özellikle amatör spora
sağlanan kaynağın, sağlanan desteğin yüzde 50’sinin direkt matrahtan
düşülen bir muafiyete kavuşturulması, amatör sporumuza daha fazla katkı
sağlanması konusunda büyük destek sağlayacaktır.
Yine
çözüm önerilerimiz içerisinde yerel yönetimlerimizin yıllık bütçelerinin
imkânlar ölçüsünde çok cüzi de olsa yüzde 1-1,5 gibi rakamlarının ve
yine genel bütçeden veya şans oyunlarından elde edilecek gelirlerin cüzi
anlamda ayrılacak rakamlarıyla amatör sporumuza ve amatör sporcularımıza
önemli destek sağlanabileceğini düşünmekteyiz.
Son
yıllarda yaşadığımız başka bir sıkıntı ise özelleştirme çalışmalarının
ülke ekonomisine sağladığı maddi destekler bazen sosyal anlamda
sıkıntılara da yol açabilmekte. Özellikle TEDAŞ, Telekom, Tekel ve
bankaların özelleştirilmesinden sonra bu kurumlara bağlı kulüplerin ya
faaliyetlerini azalttıklar yahut da faaliyetlerine son verdiklerini
görmekteyiz. Bu anlamda devirlerde yahut sözleşmelerde
yapılabilecek spor faaliyetlerinin zorunluluğunun yer alabiliyor olması
bizleri önemli ölçüde rahatlatacaktır.
Kulüplerimizin, amatör kulüplerimizin sorunları ve kâğıt üzerinde çözüm
önerileriyle alakalı son konum, Sayın Başkanım, Spordan Sorumlu Devlet
Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile yapılan protokolle futbol dışı
branşlarda faaliyet gösteren, sosyal güvenceden yoksun
sporcularımızın spor yaralanmaları ve spor sakatlıklarıyla alakalı
ücretsiz tedavileri söz konusu olmaktadır. Futbol branşında faaliyet
gösteren sporcularımızın ise böyle bir imkânı mevcut değildir. Bu konuda
çalışmamızı Spordan Sorumlu Devlet Bakanımızın davetiyle kendilerine de
sunduk, sizlere de ifade etmek istiyorum. 240 bin civarında amatör
futbolcumuzun yüzde 70’lik oranı on sekiz yaş altı kategoride faaliyet
göstermektedir, yüzde 30’luk oran ise on sekiz yaş üstünde faaliyet
göstermektedir. Biliyorsunuz on sekiz yaş altı sosyal güvenceden yoksun
vatandaşlarımızın tedavileriyle ilgili bir sorun yok ama on sekiz yaş
üstü sayısı 70 bin civarında olan amatör futbolcumuzun en az yarısının
sosyal güvenceye sahip olduğu gerçeğinden hareketle geride kalan 35 bin
sporcunun yıllık yüzde 1-2’sinin
yaşayacağı spor sakatlıklarının, spor yaralanmalarının tedavisinin yine
Sağlık Bakanlığıyla yapılan bir protokolle ücretsiz hâle getirilmesi
bizim isteklerimizden, taleplerimizden ve size ileteceğimiz
sorunlarımızdan bir tanesidir.
Efendim,
sporda şiddet konusunda hızla devam ediyorum, görüşlerimizi aktarmak
istiyorum. Tabii bu konuda çok görüş serdediliyor, bu konuda çok görüş
ifade ediliyor ve hep temelde eğitim konusundan bahsediliyor. Şu ana
kadar komisyonunuza iletilen görüşler ya da bundan sonra iletilecek
görüşlerle alakalı farklılık sağlayabilme adına çok fazla dokümanımız
yok ama bir sıkıntımız bir süredir profesyonel futbol faaliyetlerinin
güvenlik önlemleri özel güvenlik şirketleri tarafından yerine
getirilmekte ve emniyet kuvvetleri talep olunduğu yahut ihtiyaç
duyulduğu takdirde görev alabilmektedir. Bazı illerimizde tekil örnekler
de yaşanmış olsa amatör spor müsabakalarımız içinde özel güvenlik talebi
yerel yönetimlerimiz tarafından iletilmektedir kulüplerimize. Amatör
kulüplerimizin böyle bir imkânı kesinlikle yoktur. Kanunun uygulanması
ve anlaşılması noktasında amatör spor müsabakalarımızda, futbol yahut
diğer branşlarda özel güvenlik talebinin yarattığı sıkıntıyı zaman zaman
ilgililerle paylaşıyoruz, bu vesileyle sizlere de ifade etmek istiyorum.
Yine
mevcut sporda şiddet yasasının yahut güvenlik yasasının uygulamalarında
kimi illerde uygulama gerek valilikler gerekse emniyet kuvvetleri
tarafından çok iyi bir şekilde yapılıyor iken, uygulama yapılmayan
illerin görüntüsü ile uygulama yapan illerin spor anarşisinde yahut
sporda şiddet konusunda uygulamadaki mükemmelliğinden dolayı ön sıralara
çıkmasının yerel yöneticileri rahatsız ettiğini görmekteyiz. Uygulama
anlamında yeni kanun, düşünülen kanun çalışmaları tamamlanana kadar
yeknesaklığın sağlanması, uygulama yapan illerin yapmayan illere karşı
yaşadığı sıralama sıkıntısını ortadan kaldıracaktır. Bu uygulama
profesyonel anlamda profesyonel yapılanmalarda yapılıyor iken, amatör
müsabakalarımızda şiddet yahut fairplay’e aykırı davranışların çok kolay
yaşanabildiği ve çok lokal ve yerel müsabakaların oynandığı amatör
müsabakalarımızda bu uygulamaların yapılmasını arzu etmekteyiz. Bir
amatör müsabaka izleyicisinin bir küfür hadisesini işlemesinden dolayı
il spor güvenlik kurulu tarafından cezaya çarptırılması demek, birçok
kötü örneğin önüne geçilebilmesi demektir. Bu uygulamanın amatör
müsabakalarımızda da yapılmasını takdirlerinize bırakıyorum, arzumuzu
isteğimizi iletiyorum.
Yine
kulüplerimizin sorunları babında ilettiğim gibi, spor yapılan mekânların
fiziki şartlarının düzeltilmesi, spor, sanat, kültür ve spor eğitiminin
küçük yaşlarda veriliyor olması, aktif spor yapanların sayılarının
artırmaya yönelik önlemlerin alınması, sporda şiddet uygulamaları ve
olayıyla ilgili önleyici tedbirlerden olacaktır. Taraftarlığın bir
meslek olarak değil, bir sosyal faaliyet olarak algılanması noktasında
çabalarımızı hep birlikte artırmamız gerektiğine ve taraftarlığı meslek
edinmiş gruplarla kulüplerimizin ilişkilerinin kesilmesi konusunda kulüp
yöneticilerimizi destekleyici, kulüp yöneticilerimizi özendirici ve
kulüp yöneticilerimizi cesaretlendirici adımlar atmamız gerektiğine
inanıyoruz.
Yine
gerek kulüp yöneticilerimizin gerekse yazılı ve sözlü basının etik
kurallara uymasının sağlanması konusunda hep birlikte çaba sarf
etmeliyiz.
Yeni
kanunda mutlaka ama mutlaka fairplay’i özendirici uygulamaların yer
alması gerektiğine inanıyorum. Türkiye Millî Olimpiyat Komitemizin
yıllık dağıttığı fairplay ödülleri ülke genelinde bir özendiricilik
sağlamakta ama yeterli olmamaktadır. Bu ödüller, finish noktasına
yaklaşmış bir atletin geriye dönerek düşmüş bir arkadaşını kaldırıp
birlikte finish çizgisini geçmelerini sağlamak gibi yahut yıllarca
kırmızı kart görmeyen kulüplerin kazandığı ödüller gibi yahut Türkiye
Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu gibi ülke genelinde fairplay’i
özendirici çalışmalarından dolayı Türkiye Millî Olimpiyat Komitesi
tarafından fairplay ödülü kazanması gibi örneklerle karşımıza çıkıyor.
Ama kanunda spor ailesine, gerek spor yapanlara gerekse ülke genelinde
fairplay’i özendirecek şekilde fairplay’e uygun davranışların mutlaka ve
mutlaka ödüllendirilmesi, ilgili devlet birimleri tarafından
ödüllendirilmesi maddesinin konulması gerekliliğine inanıyorum.
Benim bu
anlamda ifade edeceklerim, toparlayacak olursak, şu görüşümüz nettir: En
iyi kanunlar kötü uygulayıcıların elinde sonuç almaz ama mükemmel
olmayan kanunlar uygulama noktasında zorlayıcılık anlamında sonuna kadar
kanunun emredici hükümlerini uygulama konusunda çaba gösteren kişiler
tarafından mükemmel bir hâlde uygulama imkânı bulabilir. Yapılması
düşünülen, Parlamentomuz tarafından inşallah kısa zaman içerisinde
ortaya konulacak kanun çalışmalarında uygulama konusunda özellikle
kolaylık sağlayıcı ve mevcut yürürlükte olan bu kanunun uygulanması
konusunda sıkıntı yaşatan tabloların yaşanmaması gerekir.
Tabii,
baştan eğitimle başladık, zamana dayalı yine eğitimle devam etmemiz
gerekiyor. İşte “Ölmeye, ölmeye, ölmeye geldik.” yahut “Söyle, senden
başka kimim var benim?” tezahüratlarıyla büyümüş, yetişmiş, olgunluk
çağına erişmiş bir nesiliz. Bunları aşabilme konusunda hepimize görevler
düşüyor ama sporla ilgili sivil toplum örgütlerinde yılardır görev yapan
bizler ve spor yönetimlerinde görev alan dostlarımız olarak en büyük
görevin spor yöneticilerine, spor basınına düştüğünü ifade etmek
istiyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN –
Sayın Başkan, biz de yaptığınız değerlendirmeden dolayı teşekkür
ediyoruz.
Şimdi,
isterseniz, her zaman yaptığımız gibi, milletvekillerimizin sizin
aktardığınız konulardaki görüşlerini, düşüncelerini ve kanaatlerini
alalım.
Sıradan
gidelim, sonra yine tur yaparız.
Buyurun
Sayın Öztürk.
FATİH
ÖZTÜRK (Samsun) – Teşekkür ederim.
Tabii,
Türkiye Amatör Kulüpler Federasyonunun yapısını ve çalışmalarını çok
yakinen bildiğim için fazla soru sormayacağım Değerli Başkanım ama şunu
söylemekte fayda var: Türkiye’de spor yalnızca futboldan veya biraz
basketten, biraz voleyboldan teşkil değil, Türkiye’de spor ellinin
üzerinde, hatta altmışa yakın amatör branşlarda yapılan çeşitli
aktivitelerle devam ediyor. Tabii bu çatının en son noktası Amatör
Kulüpler Federasyonu, yani bütün sporu içine alan, hatta profesyonel
yapılan, yani basketbol, futbol da dâhil bütün girişimin en tepesi.
Dolayısıyla size çok daha fazla yük düşüyor. Yani Türkiye’de binlerce
sporcunun bulunduğu veya bunların mücadele ettiği düşünülürse tabii
ASKF’lerin yapısı çok daha geniş. Bu yapının içerisinde sosyal donanımlı
insanlardan tutun, ticari anlamda donanımlı insanlara kadar, hatta ve
hatta, Samsun’daki toplantıda söylediğim gibi, çocuğun giydiği şortu,
eşofmanı evinde temizleyen idarecisine kadar yalnızca amatör ruhla
mücadele eden, yüzlerce, binlerce amatör ruh taşıyan insan gördüm bu
camia içerisinde. Türkiye’deki amatör ruh öyle önemli bir noktaya kadar
geldi. Bu noktada çalışan bütün arkadaşlara ben teşekkür ediyorum. Ama
özellikle şunu söylemekte fayda görüyorum: Bu yıl uygulamaya koyduğunuz
BAL Ligi Türkiye’de çok önemli bir açığı kapatmıştır. Bu düşüncesinden
dolayı ben Değerli Genel Başkana teşekkür ediyorum. Aynı zamanda Futbol
Federasyonu Yönetim Kurulunda olması dolayısıyla Futbol Federasyonunun
da BAL Ligine vermiş olduğu destek çok önemliydi.
BAL
Ligini küçümsemeyelim. BAL Ligi Türkiye’de profesyonel alamayan, büyük
mücadeleler veren, bu uğurda trilyonlarca parayı harcayıp bir türlü
profesyonelleşemeyen liglerin önünü açtı. En azından deplasmanlı gidilen
yerlerde takım ruhunu ortaya çıkarttı. Bu çok güzel bir projeydi.
İnşallah bu projede başarılı olursunuz. Yaklaşık 143 takım vardı en son,
bilemiyorum.
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – Doğru,
doğru Sayın Vekilim.
FATİH
ÖZTÜRK (Devamla) – Yani 143 takımlı bu ligi belki ilerleyen yıllarda
daha da artırabiliriz ama bunu devam ettirmek durumundayız.
Yine
amatör liglere ASKF’lerin vermiş olduğu o desteğin, ben az önce
bahsettiğiniz gibi, belediyeler tarafından bütçe ayrılması, özel idare
kaynaklarından ASKF’lere bütçe ayrılması, bunları çok önemsiyorum, çok
doğru. Tabii ben il müdürlüğü de yaptığım için ASKF’lerle çok yakinen
çalıştım. Yani ASKF’ler bölgelerde futbolun beynini oluşturuyorlar. Bu
kadro çok iyi kurulursa çok iyi bir noktaya gelir. Önemli olan,
ASKF’lerin yapısını zenginleştirebilmek veya güçlendirmektir. Bu noktada
da çalışmalarınızı biliyorum. İnşallah daha güçlü ASKF’ler
oluşturulursa, daha güçlü bir yapı olursa Türkiye’deki sporun belki o
kırılması gereken o omurgası inanın kırılacaktır, yani iyi bir noktaya
gelecektir.
Ben
çalışmalarınızı çok yakinen takip ettiğim için teşekkür ediyorum. Çok
güzel bir genel merkez çatısı var. İnşallah bu çatı çok önemli projelere
imza atar diyorum, teşekkür ediyorum.
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – Teşekkür
ediyoruz.
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz.
Sayın
Sevigen, sizin de yorumlarınızı alalım.
MEHMET
SEVİGEN (İstanbul) – Hoş geldiniz Başkanım.
Federasyonun çalışmalarını takdirle karşılıyoruz. Eski başkanları da
burada saygıyla anıyorum, gerçekten çok önemli.
Sadece
bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Siz amatör kulüplere, amatör spora
bakan bir cemiyetsiniz. Sakın ola profesyonellere özenmeyin. Bana göre
Türkiye’de en büyük sorun amatörlerde var. Profesyoneller iyi kötü kendi
başlarının çaresine bakabiliyorlar. Amatörlerde hep vermeye
alışmışsınızdır, bir gün vermediğiniz zaman kimse size “Allah razı
olsun.” demez, bunun vefası da yoktur, hep mücadele edersiniz. Eğer
sizler de bırakırsanız amatörü, işte atletizmi, voleybolu, basketbolu,
masa tenisi, bütün hepsini kavrayan bir şey. Biraz önce Başkan
hatırlattı, o bakımdan söylüyorum, kendisi de ifade edecektir. Benim tek
ricam: Sakın profesyonelleşmeyin, o kadar.
Hepinize
başarılar diliyorum.
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – Teşekkür
ederim.
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz.
Sayın
Yerlikaya, sizin de yorumlarınızı, değerlendirmenizi alalım.
HAMZA
YERLİKAYA (Sivas) – Sayın Başkanım, değerli üyeler; hoş geldiniz.
Zaten
Sayın Başkanlarımızı yakından tanıyorum ve beraber bir müddet çalışma
imkânımız oldu.
Ben
Sevigen Bey’e çok teşekkür ediyorum, doğru söylüyor. Bu komisyonu bir
haftadan beri takip ediyoruz ve bir haftadan beri çeşitli yerlerden
çeşitli kişilerin katılımı oldu ve gördüğüm kadarıyla herkes ortak
müşterekte futbolun problemi, futbolun sorunu gibi olaya kenetlenmiş.
Artık bunu futbolla bireyselleştirmekten çıkartıp… Çünkü komisyonun
gerçek amacı futbolda şiddet ve amatör sporcuların ve spor kulüplerinin
problemleri. Bizim bugün de üzerinde durmamız gereken… Benim sizden
özellikle istirhamım, sizde resmî veriler ve kayıtlar var, kaç tane
kulübün olduğu, kaç tanesinin faaliyette olduğu, kaç tane lisanslı
sporcunun olduğu, kaç tanesinin faaliyette olduğu… Çünkü belki benim
bile lisansım hâlâ aktif, geçerli sayılıyor olabilir.
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – Sayın
Vekilim, faal sporcu listemiz bıraktığımız kitapçıkların sonunda yer
alıyor.
HAMZA
YERLİKAYA (Devamla) – Ben genel olarak şey yapmaya çalışıyorum. Yani bu
konuda amatör sporun içinde bulunmuş olduğu problem, spor kulüplerinin
ayakta durma oranları çok düşük. Bir de bu özelleştirme kapsamındaki
devlet kulüp ve kuruluşları… Artık özel sektörde “Üzerimize kambur, biz
bir daha spora aman bakmayalım.” gibi bir mantık da öne çıkıyor. Bu
konuda neler yapabiliriz, amatör ruha nasıl güç katabiliriz, bunların
maddi kaynaklarını, maddi imkânlarını hangi kalemlerden, hangi
şartlarda, hangi koşullarda yapabiliriz gibi… Ben tabii konuşmanızın
başına tam denk gelemedim ama bu özel idare kaynaklarını kullandınız
galiba, çok doğru bir söylem. Kesinlikle özel idare gelirlerine belirli
miktarda oran konulması amatör spora harcanmak şartıyla, bakın “futbol”
demiyorum.
İkincisi, belediye kulüplerimiz Sayıştay denetiminden dolayı çok ciddi
problem yaşıyor, spora kaynak aktaramıyorlar Sayın Başkanım.
BAŞKAN –
Bahsetti arkadaşlar.
HAMZA
YERLİKAYA (Devamla) – Çünkü Sayıştay kanunda, nizamda tanımını görmediği
için problem yaşanıyor. Bu konunun da ciddiyetle, hassasiyetle ele
alınması… Bu konuda bir uyarıda bulunmuşsunuz, çok teşekkür ediyorum.
Benim özellikle üzerinde duracağım, amatörde sporcu kardeşlerimize,
arkadaşlarımıza başarıya giden yolda nasıl katkı
sağlarız, spor kulüplerimizin sağlıklı ve kalıcı şekilde nasıl ayakta
durmalarını sağlarız gibi konularda geniş kapsamlı bir çalışmayı kısa
vadede bize ulaştırma imkânınız olabilirse size çok çok teşekkür ederim.
Sayın
Başkanım, teşekkür ederim.
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz.
Sayın
Tutan, sizin de yorumlarınızı, değerlendirmenizi alalım.
MEHMET
EMİN TUTAN (Bursa) – Sayın Başkan, hoş geldiniz. Ben de yaptığınız
çalışmalardan dolayı size teşekkür ediyorum. Bir Bursa Milletvekili
olarak Bursa’daki derneğimizin de çalışmalarını dikkatle izliyorum ve
gerçekten güzel şeyler yapılıyor.
Ben de
1980’lerde amatör futbol liglerinde Bursa’da hakemlik yaptığım için
sorunları çok yakından biliyorum. Aslında bizim komisyonumuzun görevi
bence bu değil. Çünkü amatör spor kulüplerinin problemleri böyle çok alt
başlıkta incelenecek bir konu değil, ayrı bir araştırma komisyonu
kurulması lazım. Biliyoruz -Bursa’mızda ben biliyorum, birçok yer için
aynı şey söylenecektir- lisans parası ödeyemeyen kulüplerimiz var.
Dolayısıyla bunu böyle bu komisyon çalışması içinde değerlendirmemek
gerekiyor. Ben Hamza kardeşime o anlamda katılmıyorum. Bu komisyonun
kuruluş amacı şiddet. Şiddet güreşte yok, şiddet futbolda var, şiddet
basketbolda var ve şu anda asıl önemli olan, bildiğiniz gibi…
HAMZA
YERLİKAYA (Sivas) – Değil ağabey, önergeyi…
MEHMET
EMİN TUTAN (Devamla) – Tartışmayalım, ben görüşümü söylüyorum, sen de
söyledin.
HAMZA
YERLİKAYA (Sivas) – Şiddet sadece futbolda, futbol güncel
bir spor olduğu için, Spor Yazarları Derneği Başkanımız da burada,
sürekli medyada gün bulduğundan dolayı futbolda şiddetin olduğunu
görüyor ama amatörde şiddetin ne safhada olduğunu göremiyoruz. İşte
burada yanılgı var. Medya birisine çok fazla ağırlık veriyor, bir gruba
hiç ağırlık vermediğinden dolayı amatör spordaki şiddeti göremiyoruz.
Biz buna çok maruz kaldık.
MEHMET
EMİN TUTAN (Devamla) – Ben de kaldım, ben hakemlik yaptım.
HAMZA
YERLİ KAYA (Sivas) – Önergemizin içine bakarsanız, amatör sporlar da
içinde var.
BAŞKAN –
Arkadaşlar, biz değerlendirmemizi sonra kendi aramızda yapacağız,
yorumunuzu yapın siz.
MEHMET
EMİN TUTAN (Devamla) – Ben hakem olduğum için en çok ben maruz kaldım,
sen şimdi konuşuyorsun yani ama biz şu toplu küfürlerden ne zaman
kurtulacağız? Yani bunları konuşalım.
Dolayısıyla ben burada belki yanlış zamanda söyledim ama bizim asıl
problemimiz futbolda, amatörüyle profesyoneliyle sporda yaşanan
şiddettir ve elbette ki profesyonel futbol kulüplerimizin en fazla iki
yıl sonra Avrupa kupalarına çıkamama riskidir. Doğru mu Fatih?
MEHMET
FATİH ATAY (Aydın) – Doğru.
MEHMET
EMİN TUTAN (Devamla) – Bizim asıl buna yoğunlaşmamız lazım.
Ben
tekrar Sayın Başkana teşekkür ediyorum ama dediğim gibi
amatör spor kulüpleri mutlaka ve mutlaka ayrı bir araştırma konusu
olmalıdır.
Teşekkürler.
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – Teşekkür
ediyoruz.
BAŞKAN –
Sayın Gönül, sizin yorumunuz var mı efendim?
AZİZE
SİBEL GÖNÜL (Kocaeli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Amatör
sporda şiddetle ilgili farklılık olsun diye bir söyleminiz oldu, ben
orayı tam anlayamadım, onun için tekrar deşmek istiyorum.
Birincisi, herkesin üzerinde durduğu, vurguladığı, özellikle dikkat
çektiği konu eğitim dediniz; ikincisi, fiziki şartların iyileştirilmesi,
taraftarla kulüpler arasındaki ilişkinin kesilmesi, fairplay
uygulamalarının özendirilmesi, taraftarlığın meslek değil, sosyal bir
aktivite olduğu algısını yerleştirmek dediniz; bir de özel güvenlikle
ilgili bir şey söylediniz, amatör kulüplerde bunun yerel destek aldığını
söylediniz.
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – Ordu ilinde
yaşadık, bir ilçemizde mesela, Kaymakam Bey özel güvenlik talebinde
bulundu amatör müsabakalarla ilgili o bölgedeki amatör kulübümüzden.
Profesyonel müsabakalarda yapılan uygulamayı amatör müsabakalarda da
talep ettiler. Bir amatör kulübümüzün üç tane, beş tane özel güvenliği
görevlendirecek ne maddi imkânı var… Yani kanunu doğru okursanız, bu
aslında, yani spor müsabakalarında güvenliğin sağlanması kulüplerin
sorumluluğunda. Kanun amatör-profesyonel diye ayırmamış ama bir amatör
kulübün bu sorumluluğu yerine getiremeyeceğini bir mülki idarecinin…
AZİZE
SİBEL GÖNÜL (Devamla) – O zaman amatör spor kulüplerinin güvenlikle
ilgili sorunu olduğunu söylüyorsunuz.
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – O bizim
ayıbımız, amatör müsabakaların aslında güvenliğe gerek görmeden
yapılması gerekir.
AZİZE
SİBEL GÖNÜL (Devamla) – Yapılması gerekirken güvenliğe ihtiyaç olduğunu
ve bu ihtiyacın da giderilmesinde eksiklikler olduğunu söylüyorsunuz.
Doğru mu?
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – Bazı
bölgelerimizde bazı yerel yöneticilerimizin resmî, polis yahut jandarma
gücü duruyor iken özel güvenlik talebi oldu.
AZİZE
SİBEL GÖNÜL (Devamla) – Yani bu bir sorun mudur?
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – Sorundur.
MEHMET
FATİH ATAY (Aydın) – Sorundur, büyük sorundur.
AZİZE
SİBEL GÖNÜL (Devamla) – Onu öğrenmek istedim, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz.
Sayın
Mazıcıoğlu, sizin de yorumlarınızı alalım lütfen.
İBRAHİM
HALİL MAZICIOĞLU (Gaziantep) – Sayın Başkanım ve ekibine teşekkür
ediyoruz, hoş geldiniz.
Güzel
bir bilgilendirme yaptınız, teşekkür ediyorum, Allah razı olsun. İleriki
zamanda soracağım soru olursa soracağım.
Teşekkür
ederim.
BAŞKAN –
Sayın Yemişci, kanaatlerinizi, yorumlarınızı alalım lütfen.
TUĞRUL
YEMİŞCİ (İzmir) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli
sunumları için teşekkür ediyorum.
Baktım,
yeni görüşüyoruz sizinle, ben yeni görüyorum. Türkiye
Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu… Not da aldım bütün
konuşmalarınızdan. Yalnız ben şaşırdım, amatör futbol kulüpleri
konfederasyonu musunuz?
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – Hayır.
TUĞRUL
YEMİŞCİ (Devamla) – Ama bütün konuşmalarınızın ağırlığı maalesef
oradaydı. Onun için sükutu hayale uğradım. Herhâlde, belki kökeniniz,
bilmiyorum, sizlerin futboldan gelmiş olmanız da buna etken olabilir,
belki futboldan geliyorsanız.
ABDURRAHMAN ARICI (Antalya) – Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyesi
olduğu için…
TUĞRUL
YEMİŞCİ (Devamla) – Tamam, ben onu tahmin ediyorum da… O zaman derhâl
Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu tekrar kurulmalı, futbol
ayrılmalıdır.
Bakın,
ben şimdi burada not aldım, ifadelerinizde biraz siyaset de yaptınız.
Çünkü hem değdirdiniz yerel yönetimlere hem de işte “İmkânları
nispetinde çok güzel şeyler yapıyorlar.” dediniz, onu da not aldım. Yani
idare ettiniz durumu.
Şimdi,
bakın, tabii ki güzel, yalnız spordaki şiddetin -hakikaten doğru, en
fazla futbolda görülüyor ama- amatör spor branşlarında ilk önce sporcu
küçük yaşta başladığından, orada “eğitim” dediniz, üstü kapalı geçtiniz
ama sizin konfederasyonunuza çok büyük iş düşüyor. Benim anladığım, yani
takdir edersiniz ki bütün sporlarda küçük yaşta sporcuların eğitilmesi
lazım. Onlar eğitilirken tabii ki bunları seyredenlerin, ailelerin ve
gönül verenlerin de bir yerde belli bir noktaya gelmesi lazım.
Amatör spor çok çok önemli, tabii ki bu kanundaki eksiklikleri
söylediniz, ben de onlara hakikaten katılıyorum. Arkadaşım söyledi,
Fatih Bey de söyledi “Yalnız voleybol, basketbol değil, diğer branşlarda
var.” diye, doğru ama maalesef voleybol, basketbol bile yoktu bu
takdimin içinde, hiçbirisi yoktu.
Şimdi
şuna da katılmıyorum: Bizim araştırma komisyonumuzun konusu neydi, adı
neydi? Yalnız sporda şiddet değil, spor kulüplerinin mali, hukuki
durumları ve spor da şiddet. Şimdi futbolla ilgili şiddetin
araştırılması komisyonu değil. Futbol değil, yalnız şiddet de değil,
dolayısıyla burada hepsini tartışmamız lazım, bilgi almamız lazım. Ben
onu söyleyeceğim.
Tabii
notlar aldık, daha sonra biz aramızda ondan istifade ederiz.
Teşekkür
ediyorum, daha fazla bir şey söylemeyeceğim.
BAŞKAN –
Teşekkür ediyoruz.
Sayın
Merdanoğlu, sizin de yorumunuzu alalım.
ALİ
İHSAN MERDANOĞLU (Diyarbakır) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın
Başkan, benim belki konuşma hakkım yoktur -ben dinleyemedim çok şeyi de-
ama size teşekkür ediyorum bana söz verdiğiniz için.
Ben hoş
geldiniz diyorum. Ben tabii sunumu dinleyemediğim için doğu ve
güneydoğudaki sporla ilgili…
BAŞKAN -
Çok güzel şeyler söyledi onunla ilgili.
ALİ
İHSAN MERDANOĞLU (Diyarbakır) – Öyle mi, teşekkür ediyorum. Doğu,
güneydoğuda çamur sahada siyah lastikle çocuklar koşuyor. Bir de forma
bulamayan çocuklarımız var, amatör takımlarımız var, ayakkabı bulamayan,
kes bulamayan çocuklar var. Ben onun için dikkat çekmek istiyorum o
konuda. Tabii, şiddeti kınamak lazım, nereden gelirse gelsin, kim
tarafından yapılırsa yapılsın ve tabii, spor sadece futbol değil,
atletizmi var, güreşi var, bunu da bir şeye bakmak lazım. Ben teşekkür
ediyorum, bu güneydoğudaki, benden önce ne gelişti, bilmiyorum.
BAŞKAN -
Teşekkür ediyoruz.
Sayın
Poyraz, sizin de bir yorumunuzu, değerlendirmenizi alalım.
FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) – Saygıdeğer Başkanım, değerli misafirler,
değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, ben Sayın Başkanım, bugün toplantı yok gibi anladığım için kusura
bakmayın, sabah…
BAŞKAN -
Mesaj gelmiş olması lazım size.
FAHRETTİN POYRAZ (Bilecik) – Dalgınlığıma geldi herhâlde, ben sabah on
buçukta toplanacağız diye öyle bir intiba oluşmuş. Dolayısıyla, çok arzu
etmeme rağmen toplantının başında bulunamadım. Önce bu anlamda
özürlerimi beyan ediyorum.
Tabii,
sunumda mutlaka arkadaşlarımız, amatör sporun sorunlarından ziyadesiyle
bahsetmiştir ama, ben kişisel olarak komisyonumuzun ana konusu anlamında
işin temelinde amatör spor kulüplerinin olduğuna inanıyorum. Hem genel
anlamda spor kulüplerinin sorunlarını tartışırsak, gene temelinde
amatör spor kulüplerinde de benzer sorunların olduğunu göreceğimiz
kanaatindeyim. Şiddet konusunu eğer tartışıyorsak da yine bu şiddetin
aslında hem sporcuların hem yöneticilerin hem de taraftar kesiminin
yetişme tarzına baktığımız zaman yine amatör spor ve spor kulüpleriyle
bu konunun doğrudan bir bağının olduğu kanaatindeyim. Dolayısıyla, bizim
eğer komisyon olarak bir önerimiz, önerilerimiz olacaksa bu
önerilerimizin özellikle eğitim içerikli ama esasında da amatör sporu
ve spor kulüplerini hedefleyen içerikte olmasında yarar var diyorum.
Çünkü yukarıda profesyonel spor kulüplerine yönelik olarak alınacak olan
tedbirlerin kalıcı olamayacağı kanaatindeyim. Dolayısıyla, bir işin
kalıcı olması temelden atılacak adımlarla sağlam olacağı kanaatindeyim.
Diğer taraftan tabii özellikle bu çalışmaların hepsinin bir mali boyutu
var. Profesyonel spor kulüpleriyle konuşuyorsunuz, sorun olarak ortaya
konulan hususlara baktığımız zaman elbette onlar paranın ölçüsü yok,
yani rakamlar ne kadar büyürse büyüsün herkes daha büyüğü yok mu diye
daha büyüğünü isteyecektir. Ama amatör spor kulüplerine çok küçük
rakamlarla çok muhteşem sonuçlar alma potansiyelimizin olduğu yerler
olarak bakmamız gerekir diye düşünüyorum ve bu anlamda da gerek iddia
gelirleri veya spor toto gelirleri noktasında olsun gerekse de
federasyon gelirlerinin dağıtılması noktasında olsun
amatör spor kulüplerinin biraz daha kayırıcı bir şekilde bir sistem
geliştirmesi gerektiği kanaatindeyim ki, oradaki kaynakların
amatör spor kulüpleri noktasında yeterince değerlendirilmediği,
kaynakların aktarılmadığı noktasında bir kanaat var bende. Özellikle
amatör spor kulüpleri sorunlarının daha adil bir kaynak dağıtımıyla
pozitif kayırmacılık anlamında daha verimli, az kaynaklarla daha fazla
sorun çözülmesi anlamında kaynakların daha verimli kullanılması
anlamında yararlı olacağı kanaatindeyim.
Özellikle ülkemizin coğrafi itibarla baktığımız zaman her bölgesinde
farklı spor dallarının teşvik edilebileceği bir altyapıya, bir
potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla bu teşvikin de
amatör dallardan amatör olarak başlaması gerektiği noktasında bir
kanaate sahibim. Yani bir Karadenizli, bir Doğu Anadolu, bir Güneydoğu
Anadolu’ya baktığımız zaman evet belki ağırlıklı olarak futbolu
konuşuyoruz ama o bölgelerde desteklenmesi gereken farklı spor dalları
olabilir, olması gerekir diye düşünüyorum. Gümüşhane’deki, Sayın
Milletvekilimiz Kemalettin Bey’in de gündeme getirmeye çalıştığı orada
bir başarı öyküsü var voleybolda. Yani çok küçük bir nüfus, çok az bir
potansiyel, ama şu anda Türkiye’nin en iyi voleybol takımlarından bir
tanesi şu anda Gümüşhane’de var. Yani bunu örnek olarak özellikle
söylemek istiyorum. Bu ve buna benzer yerel özellikleri ön plana
çıkartacak amatör ruhla bunları destekleyecek bir çalışma yapabilirsek
inanıyorum ki, pek çok farklı spor dallarında ülkemizi geleceği
taşıyacak, saklı kalan potansiyelleri de gün yüzüne çıkartabiliriz diye
düşünüyorum.
Birkaç
konu daha var ama, şimdi belki söylenmiştir diye onları inşallah
tutanaklardan okumayı tercih ediyorum, ben söz verdiğiniz için teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN -
Teşekkür ediyoruz.
Buyurun.
ABDURRAHMAN ARICI (Antalya) – Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar;
misafirlere hoş geldin diyorum.
Tabii,
Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu amatörlerimizin sorunlarıyla ilgili
çok büyük çalışmalar yapan, onlara kendi bulundukları illerde ve
Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yardım etmeye çalışan bir kuruluşumuz.
Tabii, futbol ön plana çıkıyor hep. Hiçbir zaman futbolun ön plana
çıkması için çalışmıyoruz, çabalamıyoruz ama maalesef çıkıyor. Şimdi
sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair
kanun tasarısı hazırlıyor Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğümüz veya
bakanlığımız, okuyorsunuz, işte spor kulüpleri falan, geliyorsunuz
buraya, hakemler, gözlemciler ve temsilciler diye madde 24 diyor,
“Türkiye Futbol Federasyonunun organize ettiği futbol müsabakalarında
görevlendirilen hakemler, gözlemciler ve temsilciler görevli oldukları
müsabakalarda bu kanunun ve ceza kanunlarının uygulanması bakımından
kendilerine karşı işlenen suçlar açısından kamu görevlisi sayılır.” E,
güreş hakemi ne oluyor, voleybol hakemi ne oluyor, diğer hakemler ne
oluyor? Yani işte geliyorsun geliyorsun bir bakanlığın hazırladığı şeyde
de…
TUĞRUL
YEMİŞCİ (İzmir) – Onu yazan da futbolcu olduğu için öyle oluyor.
ABDURRAHMAN ARICI (Antalya) – Futbola geliyor endeksleniyor. Şiddet yok
mu oralarda? Var oralarda da var. O yüzden tabii ki, mücadelemiz hepsi
için olacak, Tuğrul Ağabeyin dediği gibi. Şimdi ha bunları yaparken ben
2007’de milletvekili oldum geldim, önümüzde Futbol Federasyonu Yasasını
bulduk, hemen dedik, biz de futboldan gelmeyiz, ne yapabiliriz,
elimizden geldiği kadar nasıl katkı sunarız, o dönemdeki arkadaşlarımız
sağ olsun, yani parti farkı gözetmeksizin alt komisyonda, hem Milliyetçi
Hareket Partisi hem de Cumhuriyet Halk Partisinden arkadaşlar da vardı,
hemen orayı geçiştirdik, Futbol Federasyonu şeyinde, ne yazdık buraya:
“Futbolu geliştirmek amacıyla amatör futbol spor kulüp ve federasyonları
ile bünyesinde futbol branşı bulunan engelliler spor federasyonlarına
her türlü ayni ve nakdi yardımda bulunmak.” Bu yoktu, 2007’den sonra biz
koyduk. Neden? Ekonomik yardımı, Futbol Federasyonunun olanakları fazla,
bunu buraya koyalım ki, kimsenin paşa günlüne kalmasın. Ben sana şu
kadar…
HAMZA
YERLİKAYA (Sivas) – Oran da koyduk da zorla çıkarttılar desene.
ABDURRAHMAN ARICI (Antalya) – Ya o kadar girmeyelim. Biz oran da
koymuştuk, tabii baskılara dayanamadık, çıkardık orada. E bunların
olması gerekiyor tabii, Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu büyük bir
görev yapıyor. O yüzden kendi üyelerine bunların olması lazım, şimdi
hatırlayamadım birkaç gün önce bir şey vardı, tabii, ben onu inceleme
fırsatım da olmadı, amatör futbolcuların bir takımdan bir takıma
giderken hemen hemen bin liraya kadar bir şeyi oluyor dediler. Kulüp
değiştirme şeyi.
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – 675 lira
efendim.
ABDURRAHMAN ARICI (Antalya) – Tabii, ciddi bir rakam yani bir amatör
takım için, ciddi bir rakam.
MEHMET
FATİH ATAY (Aydın) – Ama yani onu yetiştirenin de hiç hakkı yok mu
canım?
ABDURRAHMAN ARICI (Antalya) – Ya yetiştirme hakkı olarak ayrı. Benim
söylediğim başka bir şey. Bir futbol takımından başka bir amatör futbol
takımına giderken işlemler için 675 lira gibi bir para alınıyor.
(Karşılıklı konuşmalar)
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – İzin
verirseniz, açıklamak isterim.
ABDURRAHMAN ARICI (Antalya) – Yok yok, nereden alındığını da bilmiyorum,
bu bir amatör takım için ciddi rakam. Zaten kıt kanaat geçinen insanlar,
o yüzden de bu konuda dikkatini çekmek istedim komisyonun. Biz çünkü
amatörlerin ne kadar ekonomik sıkıntı içerisinde olduğunu bildiğimiz
için eğer bunlar da hal yoluna gidilecekse bizim de burada bir katkımız
olacaksa bu komisyon onun için var, çünkü spor kulüplerimizin hukuki ve
mali sorunları diyoruz. Bunlarla ilgili de çalışmalar yaparız.
Katkılarınız için teşekkür ediyorum. Sağ olun.
BAŞKAN -
Teşekkür ediyoruz.
Sayın
Atay sizin de yorumunuzu, değerlendirmenizi alalım lütfen.
MEHMET
FATİH ATAY (Aydın) – Benim kısa sorularım olacak. Birincisi amatörlere
nasıl ekonomik yardım yapmayı düşünüyorsunuz? Önerileriniz nelerdir?
Bunları ileride hazırlayıp da rapor olarak sunarsanız sevinirim. Nereden
para kazanacaklar, nasıl eşofman, ayakkabı yapacaklar? Yani yardım
yapacaklar, spor alanlarından yararlanamıyorlar, okullar
kapalı spor salonlarına parayla satıyorlar, kendi okullarını geliştirmek
için zorunlu olarak. Ne basketçi yararlanabiliyor, ne voleybolcu
yararlanabiliyor, spor tesislerinden, okuldaki tesislerden yararlanma
konusunda önerileriniz nelerdir? Ekonomiyle ilgili önerileriniz
nelerdir? Bu şiddetle ilgili olarak da önerileriniz nelerdir, onları
bize bir rapor hâlinde sunarsanız, çok teşekkür ederiz.
BAŞKAN -
Sayın Sevigen, buyurun.
MEHMET
SEVİGEN (İstanbul) – Ben çok az, bir soru soracağım aklıma gelmişken:
Trabzon’da bir gay hakem vardı, hatırlar mısınız, bu gay olduğu için
amatörlükten aldık, sizden yardım istemişler gelip, bu konuya nasıl
bakıyorsunuz, onu bir öğreneyim.
BAŞKAN -
Değerli milletvekilleri, yorumlardan dolayı teşekkür ediyoruz. Sayın
Başkan, size şimdi kısa bir söz vereceğiz, tekrar yorumlandırmak için,
basında iki tane konu, ön plana çıkıyor, bunlardan bir tanesi Sayıştayın
yerel yönetimler yasasındaki “yapabilirler ve yaparlar” konusundaki
yorumu, onu biz arkadaşlarla değerlendireceğiz, komisyon raporuna da
özellikle bunu eklemek istiyoruz, daha kolay olsun diye.
İkincisi
de yine değerli milletvekilleri belirtti, komisyonun iki tane önemli
amacı var, komisyonun kuruluş başlığı da öyle, spor kulüplerinin
sorunları, hukuki ve mali sorunları ve sporda şiddet sorunu diye.
Dolayısıyla, sizin sunumunuzu dinledik ama bir ay sonra sizden
alacağımız, beklediğimiz rapor da özellikle bu çerçevede,
amatör spor kulüplerinin sorunları ister hukuki ister mali veya ikisi
birden, yine amatör kümede ya da amatör dünyada şiddet sorununa bakış
tarzınızı yatan, sorunları yansıtan bir raporu sizden bekliyoruz.
Son
sözü, tekrar çok fazla uzatmadan, genel bir değerlendirme yapmak üzere
size veriyorum.
Buyurun
efendim.
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – Çok
teşekkür ediyorum.
Sayın
Komisyon üyelerimizin ve zatıalinizin değerlendirmeleri, yorumları ve
soruları, bizim için önümüzdeki dönemde yol haritamızda önemli bir
gösterge olacaktır. Sık karşılaştığımız bir sitemdir.
Amatör spor kulüpleri mi, amatör futbol kulüpleri mi? Efendim, 1980
yılında kurulan Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonuna 1992’de
futbolun özerkleşmesiyle amatör futbol faaliyetlerinin ülke genelinde
organizasyonu ve lisans işlemlerinin gerçekleştirilmesi gibi bir görev
verilmiştir. Bu görev amatör spor kulüpleri federasyonlarımız ve
konfederasyonumuzun işleyişini ileri noktalara taşımıştır. Yakın zamanda
Basketbol Federasyonu lisans işlemlerini bölge müdürlüğü olmayan
yerlerde ASKF’lerimiz aracılığıyla gerçekleştirilmeye başlamıştır. Bize
işbirliği amacıyla gelen her federasyonumuza kapılarımız sonuna kadar
açıktır. Nitekim konfederasyonumuz her federasyonun genel kurulunda iki
delege ile temsil edilmektedir. Sizlere dağıttığımız konfederasyonumuzu
tanıtan kitapçığımızın içerisinde Türkiye Amatör Spor Kulüpleri
Konfederasyonunun 30’uncu kuruluş yıldönümünü diğer branşlarla
kucaklaşma açısından bir vesile olarak gördüğümüzü ifade eden
fotoğrafların yer aldığını göreceksiniz sayın vekilim. Bugüne kadar da
bu tür faaliyetler yapılıyordu, ama bunların reklam edilmesi, afişe
edilmesi kamuoyuna tanıtılması konusunda örneğin Palandöken Dağına
Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonunun flamasını diktik.
Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu internet sitesine
girdiğiniz takdirde daha birkaç gün önce Çanakkale Amatör Spor Kulüpleri
Federasyonumuzun görme engelliler yüzme müsabakaları yaptığını
göreceksiniz. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü Münasebetiyle 10’u aşkın
federasyonumuz faaliyetler yaptılar. Yine 30’uncu kuruluş yıldönümümüz
vesilesiyle satranç, judo, karate, bisiklet, masa tenisi, engelliler
birçok branşta, halter… Konfederasyonumuz tarafından gerek yerelde
gerekse ülke genelinde branş federasyonlarıyla işbirliği içerisinde
Türkiye şampiyonaları düzenlendi. Nitekim, son Cuma günü İstanbul’da
gerçekleştirdiğimiz etkinliğimizde 12 federasyon başkanımızı,
konfederasyonumuz adına Türkiye şampiyonası düzenlemiş olmalarından
dolayı plaketle nişanelendirdik, ödüllendirdik.
Eğitim
anlamında küçük bir örnek vermek istiyorum. Yine dağıttığımız
kitapçıklarımızda unutulmaz anlar adı altında 8’inci sayfada yer alan
fotoğraflarımızın başlangıcı yıllar önce Konfederasyonumuzun fair playi
özendirici sevdiğim spor konulu resim yarışmasında dereceye giren küçük
kardeşlerimizin, öğrencilerimizin fotoğraflarını göreceksiniz. Futbol
organizasyonuyla alakalı görevlerimiz ön planda olduğu için Türkiye’de
ve dünyada futbol ne yazık ki, spor branşlarında hep ön planda olduğu
için böyle bir görüntü ortaya çıkmakta ama ben konuşmamda elimden
geldiğince futbol ve diğer branşlar ifadesini kullanmaya çalıştım.
Çatımız altında tüm branşlar elimizden geldiğince temsil edilmeye
çalışılmakta. Efendim, siyasetin kalbinde bugün bu sunumu yaptık, biraz
siyasi havadan etkilenmiş olmamızı da mazur görün. Yerel
yönetimlerimizden hakikaten spora sonuna kadar kaynak ayıranlar olduğu
gibi, Sayın Başkanımızın tespit ettikleri şekliyle emredici hükümler
olmadan spora kaynak ayırma konusunda kıskanç duran yerel yönetimlerimiz
var. Özelleştirme konusunu ifade etmiştim. Bir örnek vermek istiyorum:
Çok önemli profesyonel kulüplerimizde yöneticilik yapıp özelleştirme
noktasında, özelleştirme konusunda alımlar yapan çok önemli isimlerin
yıllık 150 bin liralık bütçelerle yürüyebilecek amatör kulüplerimize
ilgi göstermediklerini görüyoruz. Amatör kulüplerimize bakış açısının da
bu anlamda acaba profesyonel yöneticilik yaparken spor başka bir tabloda
amatör yöneticilik anlamında spor başka bir tablo mu? Doğrusu onu ben de
merak ediyorum.
Sayın
Mehmet Sevigen milletvekilimizin sorduğu konuyla alakalı resmi görevli
olduğum Futbol Federasyonu zaman zaman açıklamaları olmuştur. Ben de o
açıklamalarla bağlı olduğumu ifade etmek istiyorum.
Türkiye
Futbol Federasyonu amatör futbolun oynanabilmesi için hakem gözlemci
ücretleri, sahalarda kullanılan malzeme ücretleri, saha görevlisi
ücretleri, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü çalışanlarımızdan oluşan saha
görevlisi ücretleri, saha komiseri, sağlıkçı, ambulans şoförü ve bu yıl
oluşan bölgesel amatör lige ayrılan 5 milyon kaynak olmak üzere 21
milyonu aşan bir kaynağı amatör futbol organizasyonu için harcamaktadır.
Bunun karşılığında amatör kulüplerimizden 10 milyon civarında bir işte
söylediniz transfer ücretleri, bunun 7,5-8 milyonunu oluşturmak üzere
bir katkı almaktadır. Türkiye Futbol Federasyonu 2008 yılına kadar
merhum Hasan Doğan başkanlığındaki yönetim bizlerin göreve geldiği
yönetim dönemine kadar amatör futbola harcadığı her 100 liranın 70
lirasını, bunlar kaynaklarla sabittir, amatör kulüplerden elde ettiği
lisans gelirlerinden harcıyor iken geçen yıl gerçekleşen bütçede her 100
liranın 42 lirasını amatör kulüplerimizden alınmıştır. Bu yılki bütçede
her 100 liranın 45 lirası amatör kulüplerimizden alınacaktır.
Komisyonumuza Meclisimize siz değerli milletvekillerimize bizim
önereceğimiz şekli, Türkiye Futbol Federasyonunun yapısı içerisinde
kanun Meclisimizden oluşturulmuş, çerçevesi, ana statü, amatör futbola
ya da amatör spora yapılan harcamaların eğitim gideri olarak
görülebilmesidir. Türkiye Futbol Federasyonunda her 100 liranın 70
liradan 42 liraya inişinde çok büyük çabamız ve yönetim kurulu üyesi
arkadaşlarımızdan rahmetle, minnetle anıyorum başta Hasan Doğan Bey
olmak üzere destekler aldık ama bir de işin profesyonel tarafı var.
Türkiye Futbol Federasyonunun gelirleri tamamıyla profesyonel futboldan
sponsorluk gelirlerinde ve nakden yayın gelirlerinden alınmaktadır. Bu
rakam keşke sıfıra inse ama, amatör futbol, amatör spor ve transfer hiç
yakışıyor mu yan yana? Hedefli kulüplerimiz transfer yapıyorlar, bunu
yaparken de 475 lira Türkiye Futbol Federasyonu bütçesine, 200 lira
sadece ve sadece faaliyetlerin, elektrik, su paralarının, personel
giderlerini karşılayacak şekilde illerde amatör lisans işlemlerini
gerçekleştiren ASKF’lere pay ödemektedir. Bu noktadaki…
MEHMET
FATİH ATAY (Aydın) – Yani bu para sadece profesyonellere, amatörlerden
futbolcu alınınca mı…
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – O ayrı,
hayır. Amatör kulüp amatör kulübe transfer yaparken… Sayın Vekilim, bu
neyi getirmiştir? Diğer branşların transfer rakamlarıyla ilgili bir
rakamın bazı federasyonların uyguladığını biliyorum ama hangisinin
olduğunu bilemeyeceğim. Fakat bu transfer neyi getirmiştir biliyor
musunuz: 2002-2003’lü yıllarda Türkiye’de amatör futbolcu yapısının
yüzde 60’ı 18 yaş üstü, yüzde 40’ı 18 yaş altı kategorilerden
oluşuyorken son 2009-2010 sezonunun verileri yüzde 68, 18 yaş altı,
yüzde 32, 18 yaş üstü olarak tam tersine dönmüştür. Amatör kulüplerimiz
bir gerçeği görmüştür. Yetiştirip kendi altyapısını oluşturup para
harcamaktansa işte bölgesel amatör lig takımlarını, üçüncü lig
takımlarına, işte illerindeki amatör spor takımlarına futbolcu üretme
zorunluluğunu görmüşlerdir. Faydalı bir yönü olmuştur. Ama sizlerden
bizim arzumuz, talebimiz kanunla, amatör spora, amatör futbola, diğer
branşlara harcanacak her kuruşu eğitim gideri olarak görebilmektir.
Toparlıyorum efendim, bayrağımızı göndere çeken, İstiklal Marşımızı
dinleten her sporcumuz ilk ayakkabısını, ilk formasını, ilk eşofmanını
bizim amatör kulüplerimizde giymektedir. Bizim çatımız altında faaliyet
gösteren amatör kulüplerimizde giymektedir. Çabalarımız, anlattığımız,
aktardığımız sunumumuzda yer alan konularla bu zaman dilimi içerisinde
anlattıklarımızla sınırlı değildir, daha geniş şeklini, daha geniş
hâlini önümüzdeki günlerde sizlerin de bizlere ilettiği şekliyle yazılı
dokümanlarla sizlere ulaşacağımızı ifade etmek istiyorum.
Teşekkür
ediyorum.
BAŞKAN -
Buyurun Sayın Yemişçi.
TUĞRUL
YEMİŞCİ (İzmir) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben
hoşluk olsun, eskilerden bir şey anlatacağım, kendi yaşadığımı, bu
parayla ilgili. Ben 1960’lı yıllarda Altay’da ve Göztepe’de oynadım.
Daha önce de Kadifekale Gençlik Spor Kulübü, İzmir’de spor hayatım orada
başladı, hatta o heyecanla formayı, lisansları da taşıyorduk, yöneticiye
de yardımcı oluyorduk. Anlatacağım şu: Altay’dan Göztepe’ye tekrar kendi
kulübüme geçmek için o günkü rahmetli oldu, yönetici başkanımıza gittim,
müsaade istedim bonservis, veririm dedi sana bonservis, o günün parası
500 liranı alırım dedi, peki dedim, vereceğim. Nereye gideceksin dedi,
Göztepe’ye dedim, 50 bin lira getirsen olmaz dedi. Şimdi onun üstüne,
yani anlatacağım bugüne uyan, öğrendik bir alt kümeye geçerken işte bu
parayı yatırıyorsunuz, transfer parasını, başka hiçbir şey yok,
bonservis falan istemiyor, tekrar bir alt ligde amatöre geçtim, 128 lira
parayı kendim götürdüm beden terbiyesi, o zaman adı, bölge müdürlüğüne
yatırdım ve transfer sağlanmış oldu. Dolayısıyla eskiden de vardı,
anlattığım 40-45 sene evvelki bir olay, kendi yaşadığım. Dolayısıyla
normal, bu paraların alınması, çünkü bugün o parayı veren kulüp yarın
aynı şekilde diğer futbolcusundan veyahut sporcusundan,
voleybolcusundan, basketbolcusundan, atletinden o da alıyor, birbirini
dengeliyor. Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. (Karşılıklı konuşmalar)
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – Ciddi
anlamda profesyonel kulüpler, amatör kulüplere yetiştiricilik parası
ödemek durumunda.
BAŞKAN -
Arkadaşlar teşekkür ediyoruz.
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – Sayın
Başkanım, en son, müsaadenize sığınarak Sayın Komisyon Başkan
Yardımcımız Abdurrahman Arıcı Beyefendi’ye biraz önce bahsettikleri
konuyla alakalı teşekkür etmek istiyorum. Türkiye Futbol Federasyonunun
Meclisimizden geçen son kanununda amatör spor kulüplerine ve onların
federasyonlarına maddi destek sağlamanın kanunla bağlı hâle getirilmesi
hakikaten çok rahatlatmıştır kulüplerimizi. Bu açıdan Sayın vekilim
başta olmak üzere emeği geçen tüm milletvekillerime, parlamentomuza
teşekkür etmek istiyorum.
MEHMET
FATİH ATAY (Aydın) – Emeği geçenlere değil, hepsine.
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – Efendim,
tüm milletvekillerimize ve parlamentomuza dedim, kendileri…
BAŞKAN -
Teşekkür ediyoruz.
TÜRKİYE
AMATÖR SPOR KULÜPLERİ KONFEDERASYONU BAŞKANI MEHMET BAYKAN – Ben
teşekkür ederim. Hoşça kalın, iyi akşamlar.
BAŞKAN –
Arkadaşlar, bizi bir beş dakika bırakabilir misiniz, uzman arkadaşlarla
bir tanışma merasimimiz var, sonra tekrar sizi alırız. Kusura bakmayın
lütfen ne olur.
Kapanma Saati: 16.23